Milli Mücadele (1919-1923) HAKİMİYETİN SAĞLANMASI |
|||
Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
|
|||
|
|||
![]() ![]() |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
Muzir
![]() Ordinaryus Prof. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mesajlar: 25 Konular: 14 Katılma Tarihi: Jan 2012 Rep Puanı: 0 Teşekkürler: 0
5 Mesajına, 6 Teşekkür edildi. Kişisel Bilgileri: ![]()
Konu Tarihi: 01-16-2012 01:04 PM
HAKİMİYETİN SAĞLANMASI İngiltere başbakanı Lloyd George'a göre Yunanistan büyümeli ve İngiltere ile menfaatleri birleştirilmeliydi. Yunanistan boğazları Avrupa'ya açık tutmalı, Akdeniz'de İngiltere'nin çıkarlarına uygun davranmalıydı. Eğer böyle davranmazsa İngiliz donanması onu uslandırmak için yeterdi. Sevres Antlaşması'nın kuvvet kullanılmadan uygulanamayacağı anlaşılmıştı. İtilaf Devletleri ise kuvvet kullanacak halde değildi. İtilaf Devletleri, Yunanlıları yalnız Türk illerini alıp kendi vatanına katmak için değil, kendi davalarını da yürütmek için Anadolu'ya çıkarmıştır. Ancak İtilaf Devletleri de Türkiye'ye karşı uygulanacak politikalarda artık beraber değildir. İtalya Yunanlıların Anadolu'ya yerleşmesini ksıkanmıştır. Fransa ise Suriye'deki toprak kazançlarını yeterli görmektedir. Artık Yunanlılar kendi ordularıyla Anadolu'ya boyun eğdirmek zorundadır. Mustafa Kemal de Yunan ordusunu yenerse, Türkiye'yi kurtarmış olacaktır.[45] 6 Ocak 1921 günü Bursa’dan Eskişehir'e ve Uşak’tan Afyon'a doğru iki kol hâlinde ileri harekâta başlayan Yunanlılar, 9 Ocak'ta İnönü mevzilerine kadar gelmişlerdir. Ancak Türk Ordusu karşısında direnemeyeceklerini anlayarak, 11 Ocak 1921 sabahı İnönü mevzilerinden çekilmek zorunda kalmışlardır. Birinci İnönü Muharebesi düzenli ordunun ilk zaferi olduğundan Kuva-yi Milliye'den düzenli orduya geçiş hızlanmış, halkın yeni kurulan orduya güveni artmıştır. Bu başarı bütün dünyanın dikkatini çekmiş;İtilaf Devletleri, 26 Ocak 1921'de Osmanlı Devleti’nin Londra’ya bir heyet göndermesini ve bu toplantıda Ankara Hükûmetinden de temsilci bulundurulmasını istemişlerdir.[46] Birinci İnönü zaferinden sonra İtilaf Devletleri Sevr Antlaşması'nda Türklerin yararına bir değişiklik yapılmasını görüşmek için Londra’da bir konferans toplanmasına karar vermişlerdir. 21 Şubat – 11 Mart 1921 tarihleri arasında yapılan konferansta, Türkler yararına bir sonuç çıkmamış,mücadele devam etmiştir. Yunanistan, Londra Konferansı bitmeden, Anadolu’da yeni bir saldırı yapmak üzere hazırlıklara başlamıştır. 23 Mart 1921 günü sabah erken saatlerde, 3. Yunan Kolordusunun Batı Cephesinden, 1. Yunan Kolordusunun da Güney Cephesinden ileri harekete geçmesiyle muharebeler başlamıştır. 23 Mart – 1 Nisan 1921 arasında meydana gelen İkinci İnönü Muharebesi Türk Kuvvetlerinin zaferiyle sona ermiştir. Bu zaferden sonra Fransızlar Zonguldak'tan, İtalyanlar da Güney Anadolu'dan askerlerini çekmeye başlamıştır. [47] İnönü Savaşları'nda savunma taktiği uygulayan Türk Ordusu, Aslıhanlar- Dumlupınar çarpışmalarında ise henüz saldırı gücüne ulaşamadığını göstermişti. Bu durumdan yararlanmaya karar veren Yunan Ordusu İnönü, Eskişehir, Afyon ve Kütahya arasındaki çizgide yer alan Türk mevzilerine yüklenerek buraları işgal etmek ve Ankara'ya kadar ilerlemek istiyordu. Takviye birliklerle iyice güçlenen Yunan Ordusu 10 Temmuz 1921'den itibaren saldırıya geçti ve 20 Temmuz'a kadar yaptıkları saldırılarla Türk Kuvvetlerini geri çekilmeye zorladılar. Mustafa Kemal Paşa Türk Ordusunun Sakarya Irmağı'nın doğusuna kadar çekilmesini gerekli gördü.Böylece vakit kazanılacaktı. Bu savaşlar sonunda Eskişehir, Kütahya, Afyon gibi büyük stratejik bölgeler elden çıktı.TBMM'de moral bozukluğu yaşandı ve sert tartışmalar meydana geldi.Ancak Yunan Ordusu büyük ateş ve silah üstünlüğüne rağmen,Türk Ordusunu yok edememişti.Türk Ordusu, güvenli bir şekilde Sakarya'nın doğusuna çekilmişti.[48] Kütahya-Eskişehir Muharebeleri sonrasında Büyük Millet Meclisi içinde iktidara yani Mustafa Kemal Paşa'ya karşı tepkiler artmaya başladı. Bu muhalefeti yöneltenler ordunun başına geçmesi için Mustafa Kemal Paşa'ya baskı yapmaya başladılar. Gerçek niyetleri ise O'nu Ankara'dan uzaklaştırmak ve Enver Paşa'nın iktidarını sağlamaktı. Mustafa Kemal Paşa, 4 Ağustos1921 günü Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmayla başkumandan olmayı kabul ettiğini ancak başkumandanlığının faydalı olabilmesi için Meclis'in ordu ile ilgili yetkilerini üç ay süreyle kendisinde toplayacak bir kanun çıkartılması gerektiğini açıkladı. Paşa'nın başkumandanlığını isteyenlerin bu şekilde hayalleri suya düşürülmüş oldu.5 Ağustos 1921 günü oybirliği ile çıkartılan yasa ile Mustafa Kemal Paşa, TBMM Orduları Başkumandanlığı'na getirildi.[49] Mustafa Kemal Paşa,Başkumandanlığa geçmesinin hemen ardından yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri ile halkı ordunun donatılması için seferberliğe çağırdı. 12 Ağustos'ta Polatlı'da teftiş yaparken attan düştü ve kaburga kemiği kırıldı.[50] 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihlerinde yapılan Sakarya Meydan Muharebesi'nde Yunan Ordusu'nun hücum gücü tükendi.[51]Bu zaferden sonra 19 Eylül 1921'de Büyük Millet Meclisi Başkumandan Mustafa Kemal Paşa'ya Müşir rütbesi ve Gazi unvanı verdi. [52] Sakarya Meydan Muharebesi sonunda Türk ordusunun zararı; 5713 şehit, 18.480 yaralı, 828 esir ve 14.268 kayıp olmak üzere toplam 49.289'dur. Yunan ordusunun zararı; 3758 ölü, 18.955 yaralı, 354 kayıp olmak üzere toplam 23.007'dir.[51] Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra, 13 Ekim 1921'de Ankara Hükümeti ile Güney Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması imzalanmıştır. Böylece Türkiye'nin doğu sınırı tamamen güvenlik altına alınmıştır. Fransa ise TBMM Hükümeti ile 20 Ekim 1921’de Ankara Antlaşması'nı imzalamıştır. Bu antlaşma ile Fransa TBMM Hükümeti'ni tanımış ve Hatay-İskenderun dışında, Türkiye'nin bugünkü güney sınırı çizilmiştir. Antlaşma sayesinde güney cephesi güvenli duruma geldiğinden buradaki Türk birlikleri de Batı Cephesi'ne kaydırılmıştır. İtalyanlar ise, Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinde tutunamayacaklarını anlayarak 1921 yılı sonuna kadar işgal ettikleri yerlerden çekilmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi sonrasında İngiltere de Ankara'yı tanımış ve İngiltere ile 23 Ekim 1921 günü tutsakların serbest bırakılması konusunda antlaşma yapılmıştır.[51] 26 Ağustos 1922 sabahı büyük bir dikkatle hazırlanan taarruz planı uygulamaya konuldu. 26-30 Ağustos 1922’de yapılan Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'nın son aşamasıdır. 30 Ağustos günü Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde bir gün içinde Yunan ordusunun en önemli bölümü imha edildi. 31 Ağustos'ta Mustafa Kemal Paşa komutanlarını Çalköy'deki karargahında toplayarak kaçabilen Yunan kuvvetlerinin hızlı bir şekilde takip edilmesini ve İzmir ile civarındaki kuvvetleriyle birleşmemesi için üç koldan Ege’ye doğru ilerlenmesini doğru bulduğunu dile getirdi. 1 Eylül günü Başkomutan Mustafa Kemal bir bildiri yayımlayarak ordulara şu emrini verdi:“Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!”.[53] Türk kuvvetleri 2 Eylül’de Uşak’a girmiş, burada Yunan Ordusu Başkomutanı General Trikopis esir edilmiştir. 9 Eylül'de Türk Süvarileri İzmir'e girdi. 18 Eylül 1922'ye kadar yapılan Takip Harekâtıyla tüm Batı Anadolu’daki Yunan birlikleri sınır dışına çıkarıldı. Türk ordusunun kazandığı bu başarı, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci tetiklemiştir.[53] Karşıyaka'da Mustafa Kemal'in kalması için yakınları Yunanlıların elinde esir olan bir baba-oğul evlerini hazırlamıştır. Bu evde daha önce Yunan Kralı Konstantin de kalmış,eve merdivenlerde ayakları altına serilen Türk Bayrağı'nı çiğneyerek girmiştir. Bu kez baba-oğul merdivenlere Yunan Bayrağı'nı sermiştir.Mustafa Kemal Paşa eve girecekken "Lütfedin,bu karşılıkla bu lekeyi silin!" denilmiştir. Mustafa Kemal Paşa da "O, geçmişse hata etmiş;bir milletin onuru olan bayrak çiğnenmez,ben onun hatasını tekrar etmem.Bayrağı kaldırın yerden." diyerek bayrağı kaldırtmıştır.[54] Kaynak : http://tr.wikipedia.org/wiki/Atatürk |
|
|
|
|
![]() |
|
![]() |
|
![]() |
|
![]() |
Benzeyen Konular | |||||
Konu: | Yazar | Cevaplar: | Gösterim: | Son Mesaj | |
Cumhurbaşkanlığı (1923-1938) | Muzir | 0 | 10,243 |
01-16-2012 01:08 PM Son Mesaj: Muzir |
|
Milli Mücadele (1919-1923) BARIŞ | Muzir | 0 | 9,463 |
01-16-2012 01:06 PM Son Mesaj: Muzir |
|
Milli Mücadele (1919-1923) ÖRGÜTLENME | Muzir | 0 | 9,044 |
01-16-2012 01:03 PM Son Mesaj: Muzir |